Dün kaldığımız yerden terimlerden bahsetmeye devam edeceğim.
Bu arada aklınıza ‘’neden bilmek rekli bu terimleri’’ diye bir soruda
gelebilir. Bir anlamda haklısınız da aslında. Ancak şaraba biraz gönül
verdiyseniz. Saygılı ve düzgün bir şekilde şarap içiyor hatta içtiğiniz şarabı
anlamaya çalışıyorsanınız...
İşte sizler gibi insanların şarap hakkında konuşurken birbirlerini
anlayabilmesi, ortak bir dil kullanabilmesi için gereklidir bu terimler.
Çökmüş şarap:
Meyve aromalarını kaybetmesine rağmen alkol, asidite, yada taneni ayakta kalmış
şarap.
Denge: Şarabın ana bileşenleri olan asit,
alkol, tanen arasındakiilişkiyi tanımlar. İyi bir şarapta bu bileşenlerden
hiçbiri çok önde olmamalıdır.
Derin: Aroması
güçlü.
Dilüte: İçen su
ilave edilmiş gibi silik.
Dolgun: Güçlü
aromanın yanında yumuşak tanenli.
Floral: Çiçeksi
aromaların önde olması.
Gevrek: Damağı
serinleten asit yüksek şaraplar.
Gliserol:
Renksiz, kokusuz hafif tatlımsı şarabın gövdesini arttıran bir madde.
Gösterişli: Yoğun
gövdeli ve tüm bileşenlerin dengeli ancak bolca bulunduğu bir şarap. Bu yeni
dünya şaraplarının bir özelliğidir.
Gövde: Şarabın
dil üzerinde bıraktığı alkol ve aroma bileşimi için kullanılan bir terimdir.
Güçlü: Alkolü
yada ekstraktı fazla.
Ham: Maserasyonu
yada fermantasyonu tamamlamadan şişelenmiş şarap.
Isırgan: Şarabın
içinde hala karbondioksit gazı mevcut anlamı taşır.
İnce: Asitliği
iyi olmasına karşın meyve aromaları silik.
Kaba: Burunda ve
damakta zarif bir uyum izlenimi bırakmayan.
Bu kadarla bitti sanmayın. Yarın yine kaldığım yerden devam
edeceğim. Sizi sıkmamak için çok uzun tutmamaya çalışıyorum.
Sevgiler,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder